Bağımsızlığımızın mimarı, Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, aramızdan bedenen ayrılışının 82. yıl dönümünde rahmet ve şükranla anmaktayız. Çünkü O, idealleriyle, düşünceleri ve bize kazandırdıklarıyla 82 yıldır aramızda ve olmaya da devam edecektir.
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyen Mustafa Kemal Atatürk bu gün aramızdan ayrılmış, gönülden bağlı olduğu vatan topraklarının sinesine kavuşmuştur. Kahraman Ecdadımız ile birlikte kurduğu Cumhuriyet ve elde ettiği bağımsızlık O’nun bu vatana en büyük hediyesidir.
Atatürk birçok meziyeti şahsında toplamış büyük bir devlet adamı, ileriyi gören bir liderdir. Erzurum Kongresi’nde: “Vatanın bölünmez bir bütün olduğunu” tüm dünyaya ilan etmiş, Sakarya Savaşı’nda: “Vatanın her karış toprağı, vatandaş kanıyla sulanmadıkça terk olunmaz.” ideali ve çelik iradesiyle vatan topraklarına sahip çıkmıştır. Atatürk’ün milli mücadele başarıları harp tarihinin ve sanatının üstün değerler ifade eden birer anıtıdır. Askerlik dehası ve milli mücadele ruhuyla, Sakarya’da 20 kilometre derinliğindeki bir vatan parçası üzerinde 22 gün 22 gece devam eden muharebeler sonucu düşman ilerleyişini durdurmuş ve topraklarımıza göz dikenleri püskürtmüştür.
Büyük Önder Atatürk, bükülmez bileklerimizde kuvvet, gözlerimizde ışıksın. Zihnimiz ilkelerinle, kalplerimiz sonsuz sevgin ve inancınla doludur. Acı kaybının yıldönümünde, azim ve gururla gösterdiğin hedeflere ulaşmak yolunda milli birlik ve dayanışma içinde yürüyoruz.
Sürekli gelişen ve yenilenen bir Türkiye ortaya çıkarmak için ilkelerin doğrultusunda hep birlikte gayret gösteriyoruz. Bu ilkelerle hareket eden, vatansever, dürüst, çalışkan ve hedefleri olan nesiller bizlerin ellerinde şekil bulacaktır.
Saygıdeğer Osmaniyeliler;
Bizler de Millet olarak onun “En Büyük Eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkıp; onun fikirleri ışığında el birliği ile çalışarak Ülkemizi daha ileri seviyelere getirmek için her türlü fedakârlığı göstermek zorundayız.
“Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Sana canımız feda.” sözleriyle, bağımsızlığımız uğruna her şeyini ortaya koyan Cesur Türk Milletinin asla yok edilemeyeceğini tüm dünyaya gösterdik ve göstermeye de devam edeceğiz.
Sözlerime son verirken, Gazi Mustafa Kemâl Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatanımız uğruna fedakârca şehit ve gazi olan istiklâl mücadelemizin tüm kahramanlarını en kalbi duygularımla, rahmet ve şükranla yâd ediyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
