Orda Bir Şehir var Uzakta...
-Kastabala şehri Ceyhan nehri kıyısında ve Osmaniye’dedir.
-İskender kumandanları tarafından yaptırılan antik Kastabala/Bodrum kenti kendi halinde bırakılmıştır.
-Sürekli kaçak kazılarla tahrip edilmesine rağmen görenlere hayran bırakmaktadır.
Çukurova’nın kuzeyinde Torosdağlarının içinden süzülerek akan Ceyhan nehrinin Düldül’den sonra ovaya girdiği bereketli topraklar üzerinde tarihi bir kent vardır: resmi belgelerde adına Kastabala veya Bodrum adı verilen… Yanı başında kazmaca, Sarpınağzı, Bahçe köyleri bulunur. Bir bahar mevsiminde çiçeklerin ve buğday başaklarının boy attığı günlük güneşlik bir günde hemen asfalt yolun kıyısında ve karşıda görülen tarihi antik kent dikkatli bakışlara çok şeyler anlatır. Tarihi kente ulaşan yolda yürümeye ve etrafta görülen tarihi eserlere bakılırsa sütunlu yolda ayakta kalma savaşı veren sütunların binlerce yıl nasıl ayakta kaldığı insanı hayretler içinde bırakır. Kalın kesme taşlardan yapılan Artemis tapınağı… Ve az yukardaki tepe üzerinde bir kartal yuvasını andıran Haçlı seferlerinden kalma kalesi…Ve oyma kayalar içindeki mezarlar, hamamlar, 5 bin civarında insanın aynı anda sahnedeki gösteriyi izlediği tarihi antik tiyatronun taşları üzerine oturarak etrafta görülen eserleri seyretmek doyumsuz bir zevk verir insana. Her ilkbahar mevsiminde tarihi kentin bulunduğu topraklara/ören yerine tohum atılır. Buğday veya karpuz ürünü kaldırılır. Sadece bir bekçinin korumasına terk edilmen tarihi kenti bir ana kucağı gibi en güzel şekilde koruyan da topraktır. Eğer insanlar kaçak kazı yapmasalar define aramasalar daha nice binlerce yıl yaşamaya devam eder.
Tarihi antik kentin hikayesi de insanları tarihin derinliklerine götürür. Hayalleri canlandırır. Milattan önce 2. ve 1. yüzyıllar arasında tarihi kent birdenbire gelişti. İskender’in kumandanı Antiokhos tarafından kurulan tarihi kent, bereketli topraklar üzerinde kurulmasından dolayı aynı yerde bastırılan paralar üzerinde elinde kartal tutan nehir tanrısı Pyramos ile onu gülümseyerek karşılayan kent tanrıçası Tike’nin görüntülerinin yer aldığı paralar günümüzde batılı ülkeler antik para piyasasında yüksek fiatla alıcı bulur. Bu duruma bakarak Kastabala kentine uğrayan batılı seyyahlar veya turistler buldukları eserleri kaçırmışlar ve batılı ülkelerdeki meraklılara satmaya devam etmektedirler. M.Ö. 30’lu yıllardan itibaren kentin hakimi olan Tarkondimotos zamanında Kastabala kenti altın çağını yaşadı. Tarkondimotos, kentin gelişimini hızlandırdı. Ve tarihi kent “Budrum-Kastabala-Hieirapolis” adıyla bilinen dünyanın dikkatlerini çekti. Yakındaki ırmaktan su kemerleri ile kentin su ihtiyacı karşılandı. Kastabala’nın adı “güzel ve bereketli kent” adını aldı.
Ve sonrası aradan geçen yüzyıllar… Romalı imparatorların kilikya’nın ürünlerine el koymaları,bölgede yaşanan savaşlar ve arkasından gelen Bizans ve onu izleyen Abbasi, Haçlı ve Ermeni döneminden sonra 14.yüzyıl içinde yörenin Türkleşmesi…Maraş yöresine hakim olan Dulkadir Türkmenlerine bağlı Karamanlı yakası nahiyesi içinde (1562 yılında)“Kala-i bodrum” veya “mezra-i bodrum” adıyla belgelere adının yazılması… Özetle bir viranelik ören yeri olarak kendi haline bırakılan Bodrum yakınlarından Yörük kervanlarının develeri ve davarları geçti gitti. Antakya’daki Amik ovasından yola çıkan Payas yakınlarından geçerek Hemite’ye gelen Reyhanlı aşireti veya Ceyhan nehrinin sağ tarafı ile Gavur dağları eteklerini yurt tutan Cerid, Tacirli, Ulaşlı ve diğer aşiretlerin kervan göçü esnasında kulaklara yansıyan çan sesleri Bodrum veya Kastabala’nın ören yerindeki tarihi eserlerin veya tepe üzerindeki kalenin duvarlarında yankılandı. 1865 yılında Osmanlı adına Derviş Paşa’nın Fırka-i Islahiye askerleri Gavurdağları ve hemite kalesi yöresine geldiklerinde Bozdoğan aşiretine bağlı obalar (Babaoğlanlı, Hemite, Endel, Kazmaca, Tülücüler, Sarpınağzı vd.) Ceyhan nehrinin batı sahillerine yerleştirilirken “Asarı atika” olarak görülen Bodrum kalesi ve ören yerinin de arazisinin tapusu da ekip biçmeleri şartıyla köylülere bırakıldı.
Nisan 1905 tarihi içinde ünlü arkeolog İngiliz Gertrude Bell, Kastabala’ya uğrayıp yakından siyah beyaz fotoğraflarını çekerken hep “Alıcı gözle” bakmıştı. Ve bu olaydan sonra Kastabala’nın ören yerindeki eserler (para, heykel vb) kaçak kazılarla yerinden alındı batılı ülkelere kaçırıldı. Ve de içinde bulunduğumuz 21. Yüzyıl başlarında bile Kastabala paraları antika piyasasında yüksek fiatlarla alıcılarını bekliyor.
Herşeye rağmen insanlık tarihinin mirası olarak günümüze kadar ulaşan Bodrum/Kastabala kentinde koruma / kazı/ tanıtım çalışmalarının vakit geçirilmeden yapılması gerekir. Orda bir şehir var uzakta…Osmaniye vilayetinin sınırları içinde ve de Ceyhan nehrinin batı sahillerinde buğdayların başağa durduğu, papatyaların çiçeklerini açtığı köstebeklerin toprağı deşelediği bir günde sizleri bekliyor…Bütün gizemleri ve güzellikleri ile…Gözümüzün önünde yakın olan bir yerde…