Berat Kandili

Süleyman ŞAHİN

01-05-2018 10:41

    Üç aylardan ikincisi olan Şaban ayının 15. gecesine Berat Kandili denir. Berat kelimesi borçtan, isnat edilen suçtan kurtulmak manalarına gelir. Ayrıca devlet tarafından görevlilere verilen fermana da (tayin mucibine de)  berat denir.

    Berat Kandiline barındırmış olduğu bir takım ayrıcalıklar sebebiyle, Müslümanlar tarafından ayrı bir önem verilmişlerdir. Berat Kandili’ni diğer gecelerden ayrıcalıklı kılan özellikleri sayacak olursak:
    
    1-Bazı İslam alimlerine göre K. Kerim, Berat gecesinde Levh-i Mahfuz’dan alınmış ve bir bütün halinde, toptan dünya semasına indirilmiştir. Daha sonra, olayların iktizasına göre, meselelere çözüm getiren ayetler, sureler inmeye başlamıştır. Ancak bu rivayetleri kabul etmeyen İslam alimleri de bulunmaktadır. Çünkü K. Kerim’in Levh-i Mahfuz’dan toptan  dünya semasına indirilmesine İnzal; daha sonra meydana gelen olaylara göre,  peyderpey  yani ayet ayet Peygamberimize vahyedilmesine Tenzil denir. İnzal ve Tenzil ise Kadir gecesinde meydana gelmiştir demişlerdir. Daha çok kabul edilen görüş de budur. Üçüncü bir görüş ise, K. Kerim Berat gecesi dünya semasına indirilmiş, Kadir gecesi ise, yeryüzüne yani Peygamberimize vahyedilmeye başlanmıştır. Bu sebeple Berat gecesinin taşıdığı asıl değer,  kendisinde K. Kerimin’in  Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına indirilmiş olmasıdır denilmiştir.
    
    2-Gelecek yıl içinde doğum, ölüm, rızıklar ve tabiat olayları gibi meydana gelecek bütün olayların proğramlandığı zaman dilimi olmasıdır. Duhan Suresi 4. ayette : “katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gece hükmedilir.” buyurulur.

    3- Bu gece  yapılan ibadetlerin faziletinin çok büyük olduğunu, bu gece yapılan ibadetlerin sevabının diğer zamanlarda yapılan ibadetlerden çok daha fazla olduğunu bildiren hadis-i şerifler bulunmaktadır. Bu hadislerden bir kısmını zikredecek olursak:
    
    “Beş gece var ki, o gecede yapılan dualar geri çevrilmez. Bunlar;
       Recep ayının ilk Cuma gecesi (yani Regaib Kandili),
      Şaban ayının 15. gecesi (yani Berat Kandili),
      Cuma gecesi,
      Ramazan Bayramı gecesi,
      Kurban Bayramı gecesi.”

Hz. Ali (ra)’dan, Peygamber Efendimiz(sav)’in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: “ Şaban’ın yarısı (berat) gecesi olduğu zaman, gecesinde (ibadete) kalkın, gündüzünde oruç tutun.  Allah, güneşin batması ile birlikte (rahmeti ile) dünya semasına iner de şöyle hitap eder: Bir mağfiret dileyen yok mu onu affedeyim. Bir rızık isteyen yok mu ona rızık vereyim. Bir (derde) mübtela olan yok mu (istesin de) ona afiyet vereyim buyurur. Tan yeri ağırıncaya kadar bu davet devam eder. (İbn Mace,I,shf 444)

      “ Bana Cebrail (as) geldi ve dedi ki: Şu Şaban ayının yarısı (berat) gecesi (yok mu?). O gecede Allah için, Beni Kelp Kabilesi’nin koyunlarının tüyleri sayısınca (cehennemden)  azaldı olanlar vardır. (Ancak)  Allah bu gece Müşrike, çok kindar kimseye, akrabalık münasebetlerini kesenlere, kibirlenen kimseye, ana ve babasına isyan edene ve içki düşkünü ayyaşa rahmet nazarı ile bakmaz” Terğib ve’t-Terhib,II,118)

     Hz. Aişe (rha) anlatıyor: “Ben Rasulullah’ı (Ramazan ayı hariç) hiçbir ayda Şaban  ayından daha fazla oruç tuttuğunu görmedim”


      Üsame bin Zeyd (r.anhüma) şöyle anlatıyor: “Ey Allah’ın Rasulü, Şaban ayında tuttuğun oruç kadar, (Ramazan ayı hariç, diğer) aylardan hiç birinde oruç tuttuğunu görmedim”  dedim. Rasul-i Ekrem: “O. Receb ile Ramazan arasında bulunan öyle bir aydır ki, halkın bir kısmı ondan gafil bulunur. O, öyle kadri büyük bir aydır ki, yapılan ameller alemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Ben amellerimin oruçlu bulunduğum halde yükseltilmesini seviyorum” buyurmuştur.”(Nesai,I,322)


      4- Bu gece kıble Beyt-i Makdis’ten Mescid-i Haram’a çevrildiğine dair rivayetler.

   Hadis-i Şeriflerden de anlıyoruz ki bu gece, diğer gecelerden ayrıcalıklı bir gecedir.  Bu sebeple Müslümanlar bu geceyi ellerinden geldiği kadar değerlendirmeye, ibadetle geçirmeye gayret ederler. Çünkü:
      Allah, her şeyi görür, her şeyi işitir. Rahmet ve merhamet sahibidir. Lutfu keremi bol padişahdır. O’na yürüyerek gelene O, koşarak gelir. O, dua edenin duasına karşılık verir, boş çevirmez. Tevbe edeni af ve mağfiret eder. Dirilten, var eden O’dur. Öldüren O’dur. Bizleri yaşatan, rızık veren O’dur. Biz yok idik O, var etti. göz verdi gösterdi, kulak verdi duyurdu, el verdi tutturdu, ayak verdi yürüttü. Verdiği nimetleri saymakla bitiremeyiz. Ama en büyük nimeti bizleri akıllı bir varlık olarak yaratıp kalbimizi iman ile süslemesidir. Kendine kul, Habibine ümmet eylemesidir.  İşte bütün bu nimetlerden dolayı, böyle bir mübarek geceyi ihya ederek, tevbe ederek, dua ederek O’nun af ve mağfiretini kazanmaya çalışmalıyız. Çünkü bu gece rahmet ve mağfiret kapıları sonuna kadar açılır. Yapılan tevbe ve ibadetlerin neticesinde rahmet ve af sağınakları sabaha kadar yağmaya devem eder.

       05 Ağustos Çarşamba’yı  06 Ağustos Perşembe’ye bağlayan akşam idrak edeceğimiz Mübarek Berat Kandilinin ülkemiz, milletimiz, tüm İslam ve insanlık alemi için hayırlara vesile olmasını Yüce Mevla’dan niyaz ederken, Göksunluların da kandilini kutlar, nice kandil ve Ramazanları idrak ve ihya etme temennileriyle……  

    “Allah’ım Recep ve Şaban’ın bize bereketli kıl ve bizi Ramazan’a (sağlık ve afiyetle) kavuştur” Amin….

 

DİĞER YAZILARI Gazilik ve Şehadet 01-01-1970 03:00 Kadir Suresi Işığında Kadir Gecesi 01-01-1970 03:00